Zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Kaynarca mahallesi, gürül gürül akan kaynak suyu Tuna Nehri’yle bağlantılı olmasından dolayı efsanelerle anılıyor. Bunlardan biri de Tuna Kızı hikayesi. Duyanlar Kaynarca’ya akın ediyor. Hatta bazı ziyaretçiler nehre madeni paralar atıp dilek tutuyorlar.
BASTON HİKAYESİ MERAK UYANDIRIYOR
Kaynarca Deresi’nin bilinen efsaneleri arasında yer alan Tuna Kızı hikayesi, bir rivayete göre; Tuna Nehri kıyısında koyunlarını otlatan bir çobanın mor koçu tarlaya çakar. Çoban bu duruma sinirlenir ve bastonunu fırlatır. Bastonu nehre düşen çoban bir daha bulamaz. Ta ki yıllar sonra göçmen olarak Türkiye’ye gelene kadar. Tuna Nehri’ne attığı bastonu Kaynarca’da kahvehanede duvarda asılı olduğunu görür. Bastonun içindeki özel işaretleri ve altınları göstererek bastonun kendisine ait olduğunu kanıtlar.
OSMANLI VE BİZANS DÖNEMİNİN İZLERİNİ TAŞIYOR
Küçük bir belde olmasına rağmen tarihi zenginlikleriyle dikkat çeken Kaynarca, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de yer alır. Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim alanı olan Kaynarca, Sultanlar Yolu olarak bilinen tarihi yürüyüş rotası üzerinde yer alır. Ve Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana seferinde kullandığı yollardan biri.
Beldede, Bizans dönemine ait kilise ve kalıntılar da bulunuyor.
Bu habere emoji ile tepki ver
Haber Kaynak : SOZCU.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
12 Mayıs 2025SPOR
12 Mayıs 2025GÜNDEM
12 Mayıs 2025SPOR
12 Mayıs 2025SPOR
12 Mayıs 2025GÜNDEM
12 Mayıs 2025GÜNDEM
12 Mayıs 2025